Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | sınır tanımayan | having no boundaries s. |
Genel | sınır tanımayan | unlimited s. |
Genel | sınır tanımayan | boundless s. |
Genel | sınır tanımayan | illimitable s. |
Genel | sınır tanımayan | unlimitable s. |
Idioms | ||
Deyim | sınır tanımayan | no end expr. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Medical | ||||
Medikal | sınır tanımayan doktorlar | médecins sans frontières i. | ||
Arjan's father is in the public gallery, together with representatives of Médecins sans Frontières. Arjan'ın babası, Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü temsilcileriyle birlikte halka açık galeride bulunuyor. More Sentences |
||||
Media | ||||
Medya | sınır tanımayan gazeteciler | reporters without borders (rwb) i. | ||
Construction | ||||
İnşaat | sınır tanımayan otonom plancılar | autonomous planners without borders i. | ||
Medical | ||||
Medikal | sınır tanımayan doktorlar | doctors without borders i. | ||
Biology | ||||
Biyoloji | sınır tanımayan vektor sivrisinekler | vectors without borders i. |